Velayet konusunda anne ve babaya düşen en önemli görev, korunmaya muhtaç olan çocuklarını büyütüp topluma kazandırmaktır. Müşterek çocuğun velayetinin eşlerden hangisine verileceğini belirleyen birden fazla unsur bulunmaktadır.

Bu unsurlardan en önemlisi velayete konu müşterek çocuğun yaşıdır. Boşanma sürecinde çocuğun velayeti hususunda eşler arasında bir anlaşmazlık çıktığında, hakim çocuğun yaşını da dikkate alarak velayet hakkında karar vermektedir.

Genel itibariyle velayet hususunda değerlendirmeye alınacak çocukların yaşlarını sınıflandırmak gerekirse:

  1. 0-3 yaş aralığı
  2. 3-7 yaş aralığı
  3. 6-12 yaş aralığı
  4. 12 yaş ve üzeridir.
  1. 0-3 yaş aralığında bulunan çocuklar yaş itibariyle anne bakımına ve şefkatine muhtaçtırlar. Bu nedenle yaş itibariyle çok küçük, 0-3 yaş grubundaki müşterek çocukların velayetlerinin (Yargıtay tarafından verilen istikrarlı kararlarda da hükmolunduğu üzere) anneye verilmesi uygun görülmektedir.

Örneğin annenin ciddi sağlık sorunlarının bulunması, müşterek çocuğa anne şefkati ile bağdaşmayacak şekilde hareket etmesi, çocuğun ihtiyaç duyduğu bakımları iyi bir şekilde yerine getirmemesi, annenin içinde bulunduğu sosyal çevrenin çocuğu olumsuz etkilemesi gibi istisnai durumlar söz konusu olduğunda müşterek çocuğun velayeti babaya verilebilmektedir.

Yukarıda da açıkladığımız üzere velayet ile ilgili karar verilirken çocuğun yaşı önemli bir husus olarak kabul edilmektedir.

Yaş itibariyle küçük olan çocuğun velayetinin anneye veya babaya verileceğine ilişkin mutlak bir kural bulunmamakla beraber, Yargıtay tarafından verilmiş istikrarlı kararlar ve toplumdaki genel kanı göz önüne alındığında, küçük çocuğun velayetinin anneye verilmesi gerektiğini belirtmek isteriz.

Aşağıda müvekkillerden gelen soruları cevaplamaya çalışacağız ve küçük yaştaki çocuğun velayetine ilişkin hususlarda açıklamalarda bulunacağız.

Yaş itibariyle anne sevgisine ve bakımına muhtaç olan küçük çocuğun, annesi tarafından şiddete maruz kalması velayet durumunu etkileyecek bir husustur. Somut olay detaylı olarak incelenip değerlendirilir. Daha sonra çocuk ile uzman pedagogların görüşmesi neticesinde hazırlanacak rapor hakim tarafından incelendikten sonra gerekli şartlar oluştuğu takdirde 5 yaşındaki çocuğun velayetini babanın alması mümkün olabilir.

14 yaşında bulunan çocuk yaşı itibariyle belirli bir olgunluğa ulaşmıştır. Kendi istek ve görüşlerini net bir biçimde ifade edebilen çocuk, velayetinin kime verilmesi gerektiği hakkında mahkemeye fikir verebilir ve kiminle yaşamak istediğini gerekçeli bir şekilde açıklayabilir. Uzman pedagoglar aracılığı ile hazırlanacak rapor hakim tarafından incelendikten sonra gerekli şartlar oluşmuş ise çocuğun velayetini babanın alması mümkündür. Ancak hem çocuğun görüşleri hem de pedagog tarafından hazırlanacak rapor hakim açısından bağlayıcı nitelik taşımamaktadır. Hakim somut olay hakkında takdir yetkisini kullanarak velayet için çocuğun üstün menfaatleri ışığında karar verecektir.

Okul çağında bulunan çocuğun korunması gereken menfaatlerinden en önemlilerinden bir tanesi de eğitim hakkını kullanmasıdır. Somut olay incelendiğinde, geçerli bir sebep olmamasına rağmen annesi tarafından okula gönderilmeyen müşterek çocuğun velayetinin anneden alınarak babaya verilmesi mümkündür.

Velayetin en önemli hususlarından bir tanesi de müşterek çocuğun bakımıyla ilgilenmektir. Bu nedenle velayeti elinde bulunduran taraf müşterek çocuğun tüm ihtiyaçlarını gereği gibi yerine getirmek zorundadır. Somut olay detaylı olarak incelendikten sonra gerekli şartlar oluştuğu takdirde, müşterek çocuğun velayetini babanın alması mümkün olacaktır.

Yazan Av. Koray GÖKOĞLU

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir