Teknolojinin gelişmesiyle birlikte siber suçlar da artmakta, özellikle banka ve kredi kartlarına ilişkin dolandırıcılık fiilleri ceza yargılamalarında daha sık gündeme gelmektedir. Bu yazımızda, Türk Ceza Kanunu’nun 245 maddesi kapsamında düzenlenen “başkasına ait banka veya kredi kartının hukuka aykırı kullanılması” suçunu ele alacak; suçun unsurlarını, cezai yaptırımlarını ve savunma stratejilerini inceleyeceğiz.

📌 TCK 245 Nedir?

TCK m.245:

“Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, sahibinin rızası olmaksızın ele geçiren kişi, bu kartı kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.”

⚖ Suçun Unsurları

1. Kartın başkasına ait olması: Kart sahibi dışındaki biri tarafından kullanılmış olmalı. 

2. Sahibinin rızasının olmaması: Rıza varsa suç oluşmaz. 

3. Kartın kullanılması: Sadece ele geçirmek yetmez; kartla harcama, para çekme, alışveriş yapılması gerekir.

4. Yarar sağlama amacı: Kişinin kendisine ya da başkasına çıkar sağlaması aranır. 

5. Kast: Suç, kasten işlenebilir. Taksirle işlenmesi mümkün değildir.

📌 Uygulamada Örnek Senaryolar

– Başkasının kart bilgilerini internetten ele geçirip alışveriş yapmak 

– Kart sahibinin haberi olmadan fiziksel kartla POS cihazında harcama yapılması 

– Kaybolmuş bir kartı bulan kişinin kartı kullanarak para çekmesi veya harcama yapması

🛡 Savunma Stratejileri

1. Rıza Unsuru Değerlendirilmeli: 

Kart sahibinin açık veya zımni rızası varsa suç oluşmaz. Örneğin, aile içi kullanımlarda rıza karinesi değerlendirilebilir.

2. Kast Yokluğu: 

Kişinin kötü niyetle hareket etmediği, suistimal kastının bulunmadığı savunulabilir. Bilmeden kullanılan kartlarda failin kastı olmadığı ileri sürülebilir.

3. Yarar Sağlama Yoksa: 

Kartla işlem yapılmış olsa da herhangi bir menfaat elde edilmemişse, bu unsur eksik kalabilir.

4. Kimlik Tespiti ve Delil Analizi:  

Kartın kim tarafından ve nasıl kullanıldığı teknik olarak detaylandırılmalı; IP, kamera kaydı, işlem saati gibi somut delillere dayalı savunma yapılmalıdır.

5. Kartın Ele Geçirilme Şekli: 

Kartın failin eline nasıl geçtiği önemlidir. Bulma, gönderilme, emanet alma gibi durumlarda suçun manevi unsuru eksik olabilir.

📚 Yargı Kararları ve AİHM Yaklaşımı

– Yargıtay kararları, bu suçun oluşması için fiilen kullanım ve çıkar sağlama unsurlarının birlikte bulunmasını arar. 

– AİHM ise, orantılı ceza verilmesini ve ifade özgürlüğü ile bağlantılı işlemlerde daha dikkatli olunması gerektiğini vurgulamaktadır.

🔚 Sonuç

TCK 245 kapsamında yer alan banka ve kredi kartı dolandırıcılığı suçu, teknik ve delile dayalı bir savunma gerektirir. Her olayın özgünlüğü, failin amacı, kartın nasıl ve neden kullanıldığı dikkatle analiz edilmelidir. Bu nedenle savunma süreci mutlaka uzman ceza hukuku bilgisiyle yürütülmelidir.

Banka veya kredi kartı dolandırıcılığına ilişkin hukuki danışmanlık ve ceza savunması için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Yazan Av. Koray GÖKOĞLU (Ostim Avukat)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir