Günümüzde gelişen iletişim araçları ve dijital platformlar dolandırıcılık suçlarının hem sayısını hem de çeşitliliğini artırmıştır. Türk Ceza Kanunu’nun 157. maddesi, bu suçu “basit dolandırıcılık” başlığı altında düzenlemekte ve hileli davranışlarla bir kimsenin aldatılarak mal varlığında zarara uğratılmasını suç saymaktadır.

Bu yazıda, TCK 157’nin kapsamı, suçun unsurları, uygulamadaki örnekler ve avukat olarak savunma yöntemleri üzerinde duracağız.

📌 TCK 157 – Basit Dolandırıcılık Nedir?

TCK m.157/1: 

 “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine ya da bir başkasına çıkar sağlayan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.”

⚖ Suçun Unsurları

1. Hileli Davranış: 

   Failin, mağduru kandırmak amacıyla kurguladığı sahte durumlar, yalan beyanlar, belgeler, unvanlar.

2. Aldatma Yeteneği: 

   Yapılan hileli davranışın, makul bir kişiyi aldatacak nitelikte olması gerekir.

3. Zarar – Yarar Dengesi:

   Mağdurun malvarlığı zarar görmeli ve fail/başkası lehine bir menfaat sağlanmalıdır.

4. Kasıt: 

   Failin bilerek ve isteyerek bu eylemi gerçekleştirmesi gerekir.

🧷 Uygulamada Görülen Örnekler

– Sahte kimlikle satış yapmak 

– Gerçekte var olmayan ürünü satmak 

– Kendini kamu görevlisi ya da uzman gibi tanıtmak 

– Kiralanmış evi ikinci kişiye yeniden kiralamak 

– Sosyal medya dolandırıcılıkları (sahte ilanlar, yatırım tuzakları)

🛡 Savunma Stratejileri

1. Hile Unsuru Değerlendirilmelidir: 

   Davranışın aldatma niteliği taşıyıp taşımadığı, yalnızca sözlü beyanlarla mı yoksa sahte belge/sistemli eylemle mi yapıldığı önemlidir. Her hileli davranış dolandırıcılık suçu oluşturmaz.

2. Mağdurun Kusuru Varsa Ortaya Konmalıdır: 

   Mağdurun aşırı güven, dikkatsizlik veya ticari risk alması gibi nedenlerle zarar görmesi durumunda failin sorumluluğu sınırlanabilir.

3. Gerçek Zarar Var mı? 

   Zarar doğmamışsa, suçun tamamlandığı söylenemez. Bu durumda “teşebbüs” söz konusu olabilir ve ceza indirimi uygulanabilir.

4. Menfaat Sağlanmamışsa… 

   Eylem tamamlanmış görünse bile herhangi bir yarar elde edilmemişse, suçun oluşumu veya niteliği tartışmalıdır.

5. Uzlaşma Değerlendirilmeli:

  Basit dolandırıcılık suçu uzlaştırmaya tabidir. Taraflar arasında uzlaşma sağlanması, dava sürecinin sonlanmasını sağlayabilir.

📚 Yargı Kararlarında Öne Çıkanlar

– Yargıtay, “aldatıcı davranışın somut ve sistematik olmasını” arar. 

– “Sözlü vaatlerin” aldatma gücünün düşük olduğu, bu nedenle her anlaşmazlığın dolandırıcılık sayılmayacağı kabul edilmektedir. 

– Eylemde güven ilişkisi ve süreklilik varsa nitelikli dolandırıcılık (TCK 158) gündeme gelebilir.

🔚 Sonuç

TCK 157’de düzenlenen dolandırıcılık suçu, hem mağdur açısından ağır mağduriyetler doğurabilir hem de sanık açısından haksız yere ceza tehdidi oluşturabilir. Bu nedenle savunma süreci detaylı olay analizi, delil incelemesi ve yargı kararlarının dikkate alındığı profesyonel bir yaklaşım gerektirir.

Ceza hukuku alanında avukat desteği almak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Yazan Av. Koray GÖKOĞLU (Ostim Avukat)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir